Panik Atak Nedir? 

Herkesin hayatında stres ve endişenin yoğun bir şekilde yaşandığı bir dönem olmuştur. Bu dönemlerde sadece bir kere ya da daha fazla sayıda panik atak yaşayan kişilerin sayısı yadsınamayacak kadar fazladır.

Peki bu panik atak tam olarak nedir?

Panik atak, aniden ortaya çıkan yoğun korku ve endişenin hakim olduğu kısa süreli bir nöbettir. Korku, genel anlamıyla olumsuz bir duygu olsa da aslında tehlike durumlarında bize avantaj sağlayan ve yardım eden bir duygudur. Tehlike algılandığı anda beynimizdeki bir merkez alarm verir ve harekete geçer. O an savaşmaya ya da kaçmaya yönelik vücudumuzu hazırlar. Panik atak belirtileri neredeyse korku anında yaşanılanlarla aynıdır. Ancak önemli bir fark vardır; korku anında onu tetikleyen bir tehlike varken panik atak sırasında herhangi bir tehlikeli durum söz konusu değildir. Bir nevi araba alarmının kediye çalma halidir. Aynı zamanda korkudan farklı olarak panik atak sırasında felaket hissi de kendisine eşlik eder. Panik atakların en belirgin özellikleri nerede, ne zaman olacağı belli olmadan birden bire başlamaları ve belirtilerinin giderek şiddetlenmesidir. Hissedilen duygu, yaklaşık 10 dakika ya da daha kısa bir sürede en yüksek seviyeye çıkar. Genellikle ortalama 15-20 dakika boyunca devam eden atak, daha sonra kendiliğinden sonlanır. Panik atakların ortaya çıkması için belirli bir ortamda ya da duygu anında olmak gerekmez. Bazen uyku gibi en beklenmedik anlarda, en rahat hissedilen ortamlarda da kendini gösterebilir. Bunun için özel bir kriter yoktur.

Panik Atak Geçirdiğimi Nasıl Anlarım?

Panik atağın tipik belirtileri vardır. Eğer atak anında aşağıdaki listenin en az dört maddesini hissettiyseniz büyük ihtimalle o an panik atak geçirdiniz demektir.

Panik Atak Çeşitleri 

  1. Çarpıntı, kalp atışlarının duyumsanması ya da kalp hızının artması,
  2. Terleme,
  3. Titreme ya da sarsılma,
  4. Soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma hissi,
  5. Soluğun tıkandığı hissi,
  6. Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi,
  7. Bulantı ya da karın ağrısı,
  8. Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma,
  9. Uyuşma ya da karıncalanma,
  10. Üşüme, ürperme ya da ateş basması,
  11. Kendini ada çevredekileri değişmiş, tuhaf ya da farklı hissetme, kendine yabancılaşma,
  12. Kontrolünü kaybetme korkusu,
  13. Ölüm korkusu

Atak anında bunun bir panik atak olduğunu anlamak istiyorsak öncelikle bu sürecin nasıl başladığını ve nasıl ilerlediğini anlamamız bize yardımcı olacaktır. Atak süreci aslında bir birbirini tetikleyen bir zincir gibidir. Öncelikle hızlı nefes alıp vermeye başlarız. Bu da sanki nefesimiz daralıyor ya da boğuluyormuşuz gibi hissetmemize, göğüste ağrı veya sıkıntıya neden olur. Daha sonra kalp atışlarımız hızlanmaya başlar ve çarpıntı hissetmeye başlarız. Bunların sonucunda kalbimiz korku anında olduğu gibi kaslarımıza bolca kan pompalamaya başlar ve terleme, titremeye yol açar. Kaslarımıza bol miktarda kan giderken derimize ve sindirim sistemimize daha az kan pompalanır ve bu durum uyuşmaya, karıncalanmaya, midede bulantıya yol açar. Bütün bu yoğun fiziksel belirtilere bilişsel belirtiler yani; kontrolü kaybetme, çıldırma gibi korkular, kendine yabancılaşma hissi eklenir. Aslında durumu daha da kötüleştiren asıl kısım burasıdır. Panik atak belirtilerinin birçoğu başka hastalıklarla, özellikle kalp krizi ve felç ile oldukça sık karıştırılır. Atak anında korkunun daha da şiddetlenmesinin en temel nedenlerinden biri; kişinin o an kalp krizi geçirdiğine inanmasıdır. Özellikle ilk ataklarda, hastanelerin acil servislerine kalp krizi şikayetiyle giden pek çok panik atak vakası bulunmaktadır. Elbette bu ciddi ihtimali elemek ve gerekli önlemleri almak önemlidir. Ancak olası yalnız yaşanacak o 15-20 dakikalık atak sürecindeki hasarı en aza indirmek istiyorsak dikkat etmemiz gereken birkaç nokta bulunuyor. Atak anında düşüncelerimizi kontrol etmek ve felaket senaryoları yerine daha gerçekçi, pozitif düşüncelere odaklanmak işimizi kolaylaştıracaktır. Eğer endişenin kontrolü altında olursak kısır bir döngüye gireriz. Çünkü belirtilere odaklanmak kaygıyı arttırır, kaygının artması da belirtilerin daha kötüleşmesine neden olur. Bu döngüyü kırmak istiyorsak kendinize atak anında bunun bir panik atak olduğunu hatırlatmanız ve kısa bir süre sonra bir şey olmadan sonlanacağını, önceden de bu şekilde olduğunu kendinize hatırlatmalısınız. Bunları yaparken derin nefes almak da aynı zamanda sizi sakinleştirecektir.

Panik Ataklarım İçin Ne Zaman Tedavi Olmalıyım?

Atak anlarına hakim olmak ve bu süreci yönetmek ataklardan daha az etkilenmenize yardımcı olacaktır. Ancak bu kontrol, atakların asıl nedenini ortadan kaldırdığınız anlamına gelmemektedir. Bu yönetme sadece 20 dakikalık süreç için geçerlidir. Özellikle atak geçirmekten korktuğunuz için belirli durum, kişi ya da olaylardan kaçınıyorsanız bu, durumun daha kökleşmesine neden olur. Yaşanılan atak sayısı arttığında ve en önemlisi kaçınmaların artıp yaşamın işlevselliğini bozduğu zaman profesyonel bir destek almanız gerektiği anlamına gelmektedir.

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.