Genellikle yakın çevreleri tarafından içe dönük ve asosyal olarak tanımlanan şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler, sosyal etkileşimden ve sosyal aktivitelere katılmaktan kaçınırlar. Kendilerini ortama ait ve ortamda rahat hissetmeme durumu sadece sosyal çevre ile sınırlı değildir. Bu kişiler, genellikle kendilerini ailenin parçası olarak görmezler ve aile üyeleriyle de yakın ilişki kurmaktan kaçınırlar. Şizoid kişilik bozukluğu bir kişide olup olmadığını hemen anlayabileceğiniz bir hastalık değildir. Şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler, etkinliklere genellikle zorunluluk nedeniyle katılırlar. Zorunluluk olarak katıldıkları bu etkinliklerden zevk almazlar ya da nadiren ve minimum düzeyde keyif alırlar. Bir süre etkinlik vb nedenlerle başkalarıyla temas halinde bulunduktan sonra yalnız kalma ihtiyacı hissederler. Yalnız kalmak onları kısmen rahatlatır.
Şizoid Kişilik Bozukluğu Nedir?
Şizoid kişilik yapısındaki kişileri anlamak ve tanımak kolay değildir. Çünkü kendilerine ve duygularına dair bir paylaşımda bulunmazlar. Herhangi bir duygu belirtisi beklenen durumlarda bile duygusal tepki göstermezler. Bunun nedenlerinden bir tanesi kendilerini nasıl ifade edeceklerini bilmemeleridir. Bu da duygularını açıklamak için hiç girişimde bulunmamalarına neden olur. Bir diğer nedeni ise genellikle kaçıngan bağlanma stiline sahip bu kişilerin “İlişki kurmamak en iyisi.” düşünceleridir. Yakınlık kurdukları kişiler tarafından ele geçirilecekleri ve sömürülecekleri düşüncesi ve korkusu onları bu yakınlıktan uzaklaştırır. Ancak bu korkuları içten içe yakınlık ihtiyacı hissetmelerine engel değildir. Şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler kendi duygularını nasıl ifade edeceklerini bilemedikleri gibi başkalarının duygularını anlamakta da zorlanırlar ve nasıl tepki vereceklerini bilemezler. Başkalarının beklentilerini anlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle başkalarıyla kurulan ilişkiler bu kişilere oldukça zor gelir. Diğer insanlardan bu kadar uzak yaşama eğilimleri onları bağımsız kişiler yapar. Bu da kendilerine fazlasıyla yetebilen ve ilgi alanlarında yetkin kişiler olmalarını sağlar. Ancak bu kişiler ne kadar başarılı olsalar da çok fazla insan içine çıkmadıkları ve etkileşimde bulunmadıkları için bu yanları çok fazla fark edilmez. Ancak şizoid yapıdaki birçok kişi, derinlemesine inceleme ve araştırmayı sevmeleri sayesinde ilgi alanlarında yetkin kişiler olurlar.
Şizoid Kişilik Bozukluğunun Belirtileri
Kendilerini sosyal ortamlardan olabildiğince çekerek sosyal etkileşimden kaçınan şizoid kişilik yapısındaki kişilerin bu tutumları ilişkilerine, davranışlarına ve tercihlerine de yansır. Şizoid kişilik bozukluğunun temel belirtileri:
- Yakın ilişkiler kurmaktan kaçınırlar.
- Sosyal aktivitelerden ve sosyal etkileşimden uzak dururlar. Çok az etkinlikten keyif alırlar.
- Genellikle tek başlarına yapabilecekleri aktiviteleri tercih ederler.
- Duygularını karşı tarafa belli etmezler ya da çok yüzeysel şekilde yansıtırlar. Bu nedenle soğuk ve mesafeli olarak algılanırlar.
- Başkalarına ve onların duygularına karşı duyarsızlık ve ilgisizlik yaşarlar.
- Empati becerileri gelişmemiştir.
- Gözle görülür şekilde kendilerine yetebilen becerikli kişilerdir.
- Herhangi bir cinsel bozukluk yaşamamalarına ve az da olsa cinsel istek duymalarına rağmen cinsellikten uzak dururlar. Cinsel birliktelik yaşadıklarında ise bunu duygudan yoksun bir şekilde bir görev gibi yaparlar.
- Motivasyon kaynakları içtendir. Başkalarından övgü, destek almayı beklemezler, aldıklarında ise bir tatmin yaşamazlar. Yaptığı şeyden kendilerinin tatmin olması onlar için yeterlidir. Bu nedenle başkalarından gelen övgü ve eleştirilere karşı kayıtsız ve tepkisizlerdir.
- Fantezi dünyaları çok geniştir. Hayal kurmayı çok severler, birçok fantezilerini burada gerçekleştirirler. Gerçek ve hayal ayrımı yapabilirler.
Şizoid Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Şizoid yapıya sahip kişiler genellikle durumlarından çok fazla şikayetçi olmadıkları için terapiye başvurmaları seyrek görülür. Ancak terapiye başvurdukları takdirde doğru yaklaşım ve doğru terapistle ilerleme kaydedilebilir. Burada en önemli etkenlerden bir tanesi terapisttir. Çünkü şizoid yapıya sahip kişilerin kendilerini açmaları için terapistine güvenmesi ilk şarttır ve bu durum diğer kişilik yapılarına göre çok daha zordur. Bu noktada terapistin, şizoid yapıdaki kişiyle fazla yakın olma ve ele geçirilme korkularını harekete geçirmeyecek şekilde ilişki kurması önemlidir. Şizoid kişilik bozukluğunun tedavisinde en etkili yöntem psikoterapidir. Bozukluğun düzeyi ve eşlik eden başka ruhsal bozuklukların olma durumuna göre psikoterapiye ilaç tedavisi de eşlik edebilir. Grup terapileri, kişinin yaşadıkları konusunda yalnız olmadığını göstermesi ve sosyal etkileşimi arttırıp sosyal becerileri geliştirmesi nedeniyle şizoid kişilik bozukluğunun tedavisinde sıkça kullanılan ve olumlu sonuçlar veren bir yöntemdir. Şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişilerin terapi süreçleri diğer bozukluklara göre daha uzun sürebilir.