Aile Terapisi Nedir?

Aile terapisi, psikoterapide uzmanlık alanıdır. Psikoterapi yapan kişi, aile ile çalışma deneyimi ve eğitimine sahip kişidir. Genelde, aile ile aile terapisi alanında eğitim ve uzmanlığa sahip Klinik Psikolog, Psikiyatrist, Psikolojik Danışman, Psikolog, Sosyal Hizmet Uzmanı, Psikiyatri Hemşireleri, Aile Danışmanlığı alanında sertifikaya sahip uzman kişiler bu hizmeti sunmaktadır.  

Aile terapisinde, çalışma konusu tek tek bireyler olarak değil “aile” ve aile içi ilişki örüntüleridir. Aile bir sistem olarak ele alınır. Bu yüzden, var olan bir problem, tek bir nedene veya kişiye bağlanmaz. Sorunlu ilişki örüntüleri tespit edilir. Sistemli ve stratejik müdahalelerle aile psikolojik eğitim (psikoeğitim) ve yeni sağlıklı davranış ve tutumlar denemeye teşvik edilir. Ayrıca varsa ailenin fertlerinin güçlü yanlarının aileye katkı sağlayacak halde kuvvetlendirilmesi hedeflenir. 

Ayrıca, problemi oluşturan herhangi bir nedeni araştırmanın “fatura kesmek” maksadıyla kişilere ve aileye hiçbir faydası yoktur. Ancak anlamak ve ailenin bütünü açısından devam eden zararı azaltmak ve engellemek temel stratejik hedeflenmektedir. İyi ilişkiler içerisinde olan, birbirini anlayabilen ve aile içi sorumluluklarının farkında olan bireyler sağlıklı bir aileyi oluştururlar. Tabii ki, bu “iyi ilişkiler içinde olmak” tarifindeki bir durumun oluşması bireylerin gelişimi, olgunluk/çocuksuluk düzeyleri, öfke/sevgi düzeyleri, kafa göz yarmadan konuşup çatışabilme ve konuyu bir yerlere bağlayıp birbirini ezmeden değersizleştirmeden ailenin ve bireylerarası sağlıklı sınırların oluşturulmasına bağlıdır. Ailenin dönüşüm, değişim ve başkalaşım geçirdiği evrelerde sağlıklı bir tutum benimsenmesiyle hem aile geneli hem de bireyler buradan olumlu etkilenebilmektedirler. Aile terapisi de tam olarak bu aşamaların olumsuz yükünün aile ve bireyler tarafından sağlıklı bir bakış açısı ve düzenleme ile atlatılması ve rayına oturtulması açısından işe yaramaktadır.

Aile içinde sorun yaşandığında, genelde, aile içi rollerin birbirine karışması durumu oluşmaktadır. Örneğin, ebeveyn rolleri, çocukların rolleri karışabilir. Anne baba aralarındaki sorunları çözemediklerinde ve aileyi ilgilendiren günlük hayat kararları alınamadığında çocukların ebeveynlerine ebeveynlik yapmak durumunda kaldıklarında roller karışmış demektir. Suçlama ve birbirini dinlememek, anlamamak da çatışmaların çözülemeden havada kalıp geçiştirilmesine ve sorunların halının altına süpürülüp daha da olumsuz hale gelmesine yol açabilir. 

Anne baba rollerini üstlenmek ve kabullenmek kişileri zorlayabilir. Ebeveyn olmanın gereklilikleri, çiftlerin kendilerine birey olarak zaman ayıramaması, maddi giderlerin çoğalması, anne baba olabilmenin karmaşası çifti zorlayarak aralarındaki ilişkinin yıpranmasına neden olabilir. Böylece, aile içi ilişkilerde yanlış anlaşılmalar, önyargılar ve iletişim anında kırıcı tavırlar sergilemek, kişiler arası saygı kavramına da çok büyük zararlar verir. Böyle problemler, aile yapısını bozduğu gibi bireylerin de ruh sağlığını etkilemektedir. Yukarıda belirtilen durumda, aile terapistine başvurulmasını tavsiye edilir. Aile terapisi, aile içi sorunların çözülmesine ve sağlıklı bir aile yapısı oluşturulmasına olanak sağlayabilmektedir. 

Aile terapisinde amaç, eşlerin, anne baba rollerini kabul ederek iyi birer ebeveyn olabilmelerinde ve aralarındaki ilişkinin farklı yönlerini ortaya çıkararak birbirlerini anlayabilmelerini, empati becerilerini geliştirmeleri, aile içi ve dışı sınır ve rolleri düzenlemeleri ve varsa çocukları ile aralarındaki ilişkileri düzenlemelerine yardımcı olmaktır. Özetle, aile içinde sevgi ve adaletli bir ortam sağlanması desteklenir.

Peki ne zaman aile terapisine başvurulmalıdır?

  • Aile içindeki gerginlikler ve huzursuzluğa neden olan tutumlar arttığında,
  • Alkol ve madde kullanımı nedeniyle öfkeli iletişim arttığında,
  • Bireylerin arasındaki uyumsuzluk ve kişilik farklılıkları anlaşılıp buna uygun ilişki düzenlemesi yapılamadığında,
  • Ayrılık ve boşanma konusu devamlı düşünüldüğü ve söylendiğinde, 
  • Eşler arasında cinsel ilişki ve bu konuda iletişim sorunları yaşandığı ve çözülemediğinde, 
  • Çiftler arasındaki farklı konularda tahammülsüzlük yaşandığında,
  • Çocuk ve ebeveyn ilişkisindeki sorunlar ve rol karmaşaları olduğunda,
  • Depresyon ve kaygıya sebep olan durumlarda,
  • Ekonomik zorluklar nedeniyle aile bireyleri arasındaki anlaşmazlık ve huzursuzluklar arttığında,
  • Rollerin karışması, aile içi sorumlulukların farkında olunamaması durumlarında,
  • Şiddet (sessiz duygusal, sesli sözel, ekonomik ve fiziksel olarak) olduğunda,
  • Aile içi ittifaklar veya cepheleşme olması durumunda,
  • Yeni bir bebeğin doğması veya düşük durumlarında,
  • Eşlerin anne, baba ve kardeşlerinin çekirdek aile düzenini ve sınırlarına dikkat etmeden ilişkilere karışma ve dahil olması ile eşlerin birlikte bu konuda düzenleme yapamamaları,

Aile terapileri, öncelikle aile üyelerinin birbirlerini değiştirmeye çalışmasını önlemeye çalışır. Bunun temel nedeni, ilişkilerin düzelmesindeki en önemli etken, kişilerin kendilerini değiştirmeleridir. Birbirlerini suçlayan aile üyeleri genellikle suçlayıcı “sen” dili kullanırlar. Örneğin, “Hep böyle yapıyorsun!”, “Beni hiç anlamıyorsun!” gibi cümleler karşı tarafın bilinçdışı olarak anında savunmaya geçmesine ve ortamın daha da gerilmesine neden olmaktadır. Bu yüzden “sen” dili yerine “ben” dilini kullanmanızı öneririm. “Ben” dili sorumluluk alındığı için karşıdaki kişinin şikayet ettiği sorunu daha iyi kavramasını ve anlamasını sağlar. Örneğin, “Böyle davrandığında çok üzülüyorum.” ya da “Bu konuda beni anlamadığını düşünüyorum.” gibi cümleler kişinin kendi duygularını kendisi üzerinden ifade edebilmesi diğer aile bireyinin onu anlayabilmesine fırsat tanır. Aile terapisi, kişilere kendilerini doğru ifade edebilme becerileri kazandırır. 

Kişilerin birbirlerinden beklentilerin normalinden fazla olması da sorunlara yol açar. Bu da empati eksikliği nedeniyle hayal kırıklıklarını beraberinde getirerek aile bireylerinin gereğinden fazla gerginleşmesine sebep olur. Tam bu noktada, aile terapisi ile kişilerin birbirlerine karşı tutum ve davranışlarının, kullandıkları kelimelerin aile bireyleri üzerindeki etkisinin farkına varabilmelerini sağlanabilmektedir. Böylelikle, aile üyelerinin birbirlerinin değerleri ve fikirlerini anlayıp saygı duyma şansı oluşur. Aksi takdirde, dar bir köprüde inatlaşan iki keçiye dönüşülür. Ailenin genelinin köprüdeki keçiye dönüşmemesi için 😉 aile içi etkileşim kültürünün aile terapisi veya farklı bir bakış açısıyla düzenlenmesi herkesin hayrınadır.

Eğer aile içi ilişkilerinizde anlaşılmadığınızı ve giderek kırıcı davranışlarla birbirinizi üzdüğünüzü düşünüyorsanız, çıkış yollarınızın tükendiğini hissediyorsanız aile terapisi almayı düşünmeniz aile kaynaklı yükleri azaltmanıza fayda sağlayabilir. Sorunlarınızı doğru bir yaklaşımla ele alıp değerlendirdiğinizde aslında bir değil birden fazla çıkış yolları olduğunu görme şansı yakalanabilmektedir.  Aile terapisi almak için biraz araştırma yaparak, size ve aile üyelerinin katılımına fırsat verecek imkan ve yakın mesafede merkezleri araştırarak sonuca ulaşılabilinmektedir.

Hangi Durumlarda Aile Terapisine İhtiyaç Duyulur?

Aile terapisi, aile üyelerinin arasındaki problemlerin çözümlenebilmesi, birbirini anlayabilmesi ve aile bağlarının güçlenmesi için oldukça faydalı bir süreçtir. Terapilerde, aile fertlerinin birbirleri ile iletişim tarzları ve ilişki dinamikleri ele alınıp değerlendirilir. Güçlü yönler ve problemlere neden olan iletişim ve ilişki örüntüleri tespit edilip sorunlar çıksa bile sorunlara rağmen ilişkinin dayanıklılık ve kalitesini arttırmaya yönelik terapötik (iyileştirici) müdahalelerle aileye destek olunur. 

Aile terapisine aile için psikolojik anlamda kriz olan durumlarda, uzun süredir varolan ilişkilerdeki kötü hallerin azaltılması istendiğinde, kötü olan bir durumun daha da kötüye gitmemesi ve artık sorunu çözmeye karar verildiğinde aile terapisine başvurulur. Aile terapisinde, bazen sorunlar aile üyelerinden biri veya birkaç kişiye yüklenmek istenebilir ve aile terapisi mahkeme salonu gibi algılanabilir. Ancak, aile terapisi sadece tek tek kişileri suçlu bulmak yerine aile ilişki örüntülerini ele alıp değişmesi hedeflenen aile içi davranışlar ve tutumlar tespit edip çalışılır. Böyle bir şekilde illa da birini suçlu bulmak isteyenler hukuki müesseselere başvurması aile terapistlerini fazla meşgul etmemeleri veya kendileri dahil pek çok kişinin zamanlarını boşa harcamamaları açısından daha faydalı olur. 😉 Bu arada, başvurduğunuz aile terapisti düşük bir ihtimal de olsa bir aile üyesini veya herkesi sadece suçluyorsa ailenin kalıcı olarak sorunu azaltmaya odaklanmıyorsa da fazla zaman harcayıp hayal kırıklığına uğramamanız için seçim kararlarınızı gözden geçirmeniz size fayda sağlar.

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.